Bir adada yaşayan bir grup yamyamın eline bir mantıkçı
düşer. Yamyamlar mantıkçıya şöyle derler: "Biz her yakaladığımız yabancıyı
yeriz. Kimini haşlayıp, kimini kızartıp yeriz. Avımıza bir soru sorarız.
Avımız soruyu doğru yanıtlarsa haşlarız, yanlış yanıtlarsa kızartırız."
Dedikleri gibi de yaparlar. Mantıkçıya şu soruyu sorarlar: "Seni
haşlayıp da mı yiyeceğiz, yoksa kızartıp da mı yiyeceğiz?" Mantıkçı bir
süre düşündükten sonra soruyu çok akıllıca cevaplar: "Kızartacaksınız!"
İşte yamyamları çaresiz bırakan paradoks ortaya çıkmıştır, ve bu yanıtı
sayesinde mantıkçı ne kızartılır ne de haşlanır.
Bir an için
mantıkçının kızartılacağını varsayalım. O zaman verdiği yanıt doğru olur.
Ama yanıt doğru olduğu için -yamyamların kendi kurallarına göre-
mantıkçının haşlanması gerekmektedir. Demek mantıkçı kızartılamaz. Şimdi
de mantıkçının haşlanacağını varsayalım. O zaman mantıkçının yanıtı yanlış
olacak. Yanıt yanlış olduğundan da kızartılması gerekmektedir. Demek
mantıkçı haşlanamaz da. Yamyamlar tam bir kısırdöngüye girmişlerdir.
Kızartsalar haşlamaları gerekecek, haşlasalar kızartmaları! Sonuç olarak
adamımız kurtulur.