Amasya
TARİHÇE
Amasya, uygarliklar besigi güzel yurdumuzun Orta Karadeniz Bölgesi
Yesilirmak Vadisinde yer alan nadide incilerinden biridir.
Arkeolojik verilere göre Kalkolitik Çaga (M.Ö. 5500) kadar uzanan
bir geçmise sahiptir. Bu tarihi süreç içinde; Hitit Frig, Kimmer,
Iskit, Lidya, Pers, Hellen, Roma, Bizans, Danismend, Selçuklu,
Ilhanli ve Osmanli medeniyetlerine ev sahipligi yapmistir.
Açik bir Müze- Kent görünümündeki bu antik sehir; kralliklara
baskentlik yapmis, Anadolu'nun Oxford'u unvaniyla bagrindan pek çok
bilim adami, sanatkâr, yazar ve sair çikarmis, nicelerine de ilham
kaynagi olmus, Selçuklu ve Osmanli Sehzadelerinin yetistirildigi bir
egitim beldesi olarak görev yapmis, özellikle Osmanli Döneminde uzun
yillar çesitli bilim ve sanat dallarina öncülük etmistir.
Milli Mücadelemizin temeli burada atilmis, ilk özgürlük mesalesi
burada yakilmis, "Milletin istiklalini yine milletin azm u karari
kurtaracaktir" ilkesi tüm yurda buradan duyurulmustur.
Dünyanin ilk cografyasi Strabon, Sultan II. Murat, Yavuz Sultan
Selim, Hattatlar piri Seyh Hamdullah, Fatih Döneminin ünlü hekimi
Sabuncuzâde Serafeddin gibi pek çok ünlü sahsiyet Amasya'da dünyaya
gelmis ve burada yetismislerdir.
Amasya Kalesi, muhtesem Harsena Dagi'nin zirvesinde, heybetli bir
hükümdarin basindaki yakut bir taç gibi durur. Boynuna takilmis
zümrüt gibi gerdanlik gibi nazli nazli akan Yesilirmak boyunca
siralanan, birbirinden güzel Yaliboyu Konaklari, bu gerdanliga
dizilmis nadide elmaslar gibidir. Üzerindeki Çaglayan Köprü,
Istasyon Köprü, Alçak Köprü ve Künç Köprü, Mahalleleri degil adeta
çaglari ve kültürleri kucaklastirmakta ve birbirine baglamaktadir.
Tarihin tapusu...
Bilim ve sanatin kapisi...
Istiklal ve kurtulusun esigi...
Kültürlerin ve uygarliklarin besigi...
|